Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

11 Eylül Bursa’nın Kurtuluşu Kutlu Olsun

Değerli Rumeli Camiası;

Oldukça önemli ve gurur verici bir günü hep beraber yaşamaktayız.

Gerek Cumhuriyetimiz öncesi dönemde, gerekse Cumhuriyet kurulduğundan bugüne, Bursa’mız her zaman ve her daim “huzur ve hürriyetin” sembolü olmuş, her açıdan önemi olan manevi bir merkez halini almıştır.

Biz Rumeli göçmenleri için içinde hayati öneme sahip olan Bursa’mız, göç neticelerinde Kurtuluş Savaşının destanını yazan nice yiğitler sahneye çıkarmıştır.

Ülkemiz tam bir buhran içerisindeyken, 8 Temmuz 1920 günü, Yunan işgali altına giren Bursa’mız, bir çok acı senaryoya şahit olmuştur. Öyle ki, bu senaryolardan bir kısmı Ulucami’mizin bombalanması, Yıllar önce Orhan beyin eşi Nilüfer Hatunun Rum asıllı olmasından ötürü, (eski ismi Horafira) “Vaktiyle sen bir Türk’e vardın” denilerek mezarının açılarak tekmelenmesi, şehir içerisinde camilerin yağmalanması ve hatiplere suikast düzenlenmesi T.B.M.M. kayıtlarının sadece birkaç tanesidir.

Bursa’nın Yunan işgalinin altına girmesi, Ankara’da derin bir yasa boğmakla beraber, Meclis kürsüsü bir siyah şal ile kapatılmıştır.

Her ne koşul altında olursa olsun, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu, Yunan birliklerini korkutmuş, ülke içerisinde bulunan motivasyonun, Yunan askerlerinin gözlerinde büyütmesini sağlamış ve Bursa’yı kaybedeceklerinin anlamını en şiddetli haliyle hissetmeye başlamışlardı.

Başkomutanlık Meydan Savaşının kazanılmasının akabinde, Bursa’ya doğru yürüyüşe geçen Türk Kuvvetleri, 11 Eylül 1922 sabahına doğru Bursa’mızı Yunan işgalinden kurtarmıştır. O gün içerisinde 48. Süvari Alayı 3. Bölük Komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Bey, Bursa Belediyesi Binası’na Türk bayrağını dikmiştir.

Bursa o yıllarda aynı zamanda “Beyaz Oynar Güvercini” ile meşhur olduğundan, Bursa’nın kurtuluşu şerefine şehrin her yerine, Beyaz Güvercinler gönderilerek kutlanmıştır. Şehir içerisinde matem havası tamamen, yerini sevince bırakmıştı.

Fakat o gün içerisinde olanlar, Ankara’ya gönderilen o naif telgrafla anlamını kazanmıştır. Telgrafta şu satırlar yazıyordu…

“Yeşil Bursa, Al Sancağına Kavuştu!”

Ankara’ya giden bu telgrafın anlamı çok başkaydı. O gün huzur ve hürriyet sembolü olan Bursa’mızın geri alınması bütün meclis-i mebusan’ı gözyaşlarına boğmuş, şükürler yapılmıştır. Yine meclis kayıtlarına göre Burdur Milletvekili İsmail Suphi Bey, 11 Eylül 1922 günü, kürsüde Yunan askerlerinin Anadolu topraklarında yaptığı zulmü anlatırken, gözyaşlarına boğulduğu, Bursa geri kazanıldığı için, bir süre sevinçten ağlamaktan konuşamadığı, Bursa kelimesini telaffuz ederken yüksek sesle söylediği ve kürsüye konulan siyah şalın geri alındığı da bilinmektedir.

Bu şehrin sakinleri olarak ve üyeleri bu şehirde yaşayan insanlar olarak, Bursa’lı olarak yaşamanın gururu ve heyecanını her daim yüreğimizde taşıyoruz.

Bursa’mızın kurtuluşunun sevincini 11 Eylül 1922 tarihinde yaşanan sevinç gibi yaşıyoruz. O gün ki mecliste yaşayan milletvekillerinin, halkın heyecanına sahibiz ve bizler de böyle güzel bir şehir de yaşamanın her zaman şükrünü eda ediyoruz.

Bursa’mızın nice güzel başarılara sahip olması için çalışacağımız gibi, Huzurun ve Hürriyetin sembolü olan şehrimizin Kurtuluşunu kutluyor, bu güzel şehrin kurtulmasında rol alan Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnet duyguları ile yâd ediyoruz.

Saygılarımızla;

Tüm Rumeli Dernekleri Federasyonu

Yönetim Kurulu